Cennet Meyvelerinden: Nar
Rahmân Sûresi’nin 68. âyet-i celîlesinde (meâlen): “O ikisinde (iki cennette) her nevi meyve ve hurma ve nar (ağaçları) vardır.” buyurulmuştur.
Bu âyet-i kerîmede mutlak olarak meyveler zikredildiği hâlde gıda ve deva cihetinden diğer meyvelere üstünlükleri sebebiyle hurma ve nar ayrıca zikredilmiştir.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Hurma, nar ve üzüm Âdem Aleyhisselâm’ın çamurunun fazlasından yaratılmışlardır.”
Hazret-i Ali (k.v.) narın faydası hakkında: “Narı, içerisindeki zarı ile beraber yiyiniz. Zîrâ o, mideyi temizler.” buyurmuşlardır.
İbn-i Abbâs (r.anhümâ) buyurmuşlardır ki: “Bu güne kadar yediğim her bir narda, cennetten bir dâne gördüm.”
Narın tatlı olanı, tabiat itibarıyla sıcak ve rutûbetlidir. Hazmı kolaydır. Mideyi temizler, yumuşatır ve kuvvetlendirir. Boğaza, göğse ve akciğerlere faydalıdır. Öksürüğü keser.
Ekşi olanın tabiatı soğuk ve kurudur. Mide yanmasına iyi gelir. İdrar söktürücü hususiyeti, diğerlerine nisbetle daha fazladır. Safrâyı keser. İshale ve kusmaya mâni olur. Karaciğerin harâretini alır ve âzâlara kuvvet verir. Safrâyı ve kalbe ârız olan sıkıntıları giderir.
Mayhoş olanın tabiatı ise mutedildir. Husûsiyetleri ekşi olana daha yakındır.
Nar, hazmı kolaylaştırdığı ve mideyi yumuşattığı için yemeklerden sonra yenir. İnce ve akıcı kan hâsıl eder.
Nar kabuğu, bulunduğu yerden zehirli böcek ve haşerâtı uzaklaştırır. İlaç ve merhem olarak kullanılır. Nar kabuğuyla vücut ovalanırsa uyuz ve kaşıntıyı geçirir.
11 Ekim 2020, Fazilet Takvi